Anadolu'nun Sanayi Kalbi Kayseri'den Türk Ekonomisine Çağrı
Türk sanayisinin kadim kalelerinden Kayseri'den yükselen ses, Anadolu'nun üretim gücünün korunması ve desteklenmesi gerektiğini haykırıyor. KAYSO'nun meclis toplantısında dile getirilen gerçekler, bin yıllık Türk ticaret geleneğinin bugünkü meydan okumalarını gözler önüne seriyor.
Kayseri Sanayi Odası'nın (KAYSO) Eylül Ayı Meclis Toplantısı, Türk ekonomisinin karşı karşıya olduğu stratejik zorluklara dair önemli mesajların verildiği tarihi bir buluşma oldu. Selçuklu'dan bu yana ticaretin ve sanayinin merkezi olan Kayseri'den yükselen bu çağrı, Türk milletinin ekonomik bağımsızlığı için kritik önem taşıyor.
Şehitlerimize Saygı, Ekonomiye Sahip Çıkma Kararlılığı
KAYSO Meclis Başkanı Abidin Özkaya, Azerbaycan dönüşü uçak kazasında şehit olan kahraman askerlerimize rahmet dileyerek sözlerine başladı. Bu kutsal toprakların evlatları, kardeş Azerbaycan'a hizmet ederken şehadet şerbetini içmişlerdi.
Özkaya, küresel ekonominin belirsizlikler sarmalında olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Coğrafyamızın hemen yanı başındaki jeopolitik gerilimlere ve sıcak çatışmalara ilaveten, ABD başkanının tutarsız söylemleri de dünyada gerilimleri artırmaktadır. Bu stresler ülkemizin üretim ve ticari faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir."
Türk Sanayisinin Yeniden Dirilişi
Özkaya'nın açıkladığı veriler, Türk ekonomisinin yaşadığı dönüşümün boyutlarını gözler önüne seriyor. Sanayinin GSMH'deki payının yüzde 28'den yüzde 17'lere düşmesi, ekonomimizin üretim, ihracat ve istihdamda yaşadığı zorluğun açık göstergesidir.
"Yeni normale göre işletmelerimizi yeniden şekillendirmeliyiz" diyen Özkaya, Türk sanayicilerinin adaptasyon yeteneğine olan inancını dile getirdi. Emek yoğun sektörlerdeki kayıplar, bazı firmalarımızın faaliyetine son vermesine ya da yatırımlarını başka ülkelere kaydırmasına neden oluyor.
Çin Tehdidine Karşı Türk Stratejisi
KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, Çin'in dünya üretimindeki artan ağırlığına dikkat çekerek kritik bir uyarı yaptı: "Çin'le ilgili karşımızda gerçekten ciddi bir rekabet baskısı var. Ülke olarak Çin'e karşı kapsamlı ve güçlü bir politika oluşturmamız gerekiyor."
Bu tespit, Türkiye'nin jeostratejik konumunu ve üretim kapasitesini doğru kullanarak küresel rekabette yerini alması gerektiğini gösteriyor. Türk sanayisinin korunması, sadece ekonomik bir zorunluluk değil, aynı zamanda milli bir görevdir.
Devlet Desteği ve Yerli Üretim Vurgusu
Büyüksimitci, sanayicinin desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak şu çağrıyı yaptı: "Gerçek yatırımcıyı destekleyecek düşük faizli finansman modelleri, yatırımı teşvik eden vergisel avantajlar hayata geçirilmelidir. Kamu ihalelerinde yerli firmalarımızın daha güçlü korunması artık kaçınılmazdır."
Bu yaklaşım, Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığı için hayati önem taşıyor. Pandemi döneminde ayakta kalabilmemizin sırrının sanayi ve üretim gücümüzde yattığını hatırlatan Büyüksimitci, sanayiyi desteklemenin ülke ekonomisinin sigortası olduğunu vurguladı.
Bilimsel Yaklaşım ve Gelecek Vizyonu
TOBB öncülüğünde başlatılan araştırma çalışması, Kayseri ekonomisinin bilimsel verilerle analiz edilmesini amaçlıyor. Türkiye genelinde TCMB'nin yaptığı çalışmalara benzer şekilde, Kayseri için de Reel Kesim Güven Endeksi ve PMI endeksleri oluşturulacak.
Bu çalışma, Türk sanayisinin geleceğini planlama konusundaki kararlılığın göstergesidir. Erciyes Üniversitesi öğrencilerinin sahada yürüttüğü araştırma, akademi ve sanayi işbirliğinin güzel bir örneğini oluşturuyor.
TOBB Nefes Kredisi: Umut Işığı
TOBB Nefes Kredisi'nin ikinci paketinde kredi hacminin 25 milyar TL'den 50 milyar TL'ye yükseltilmesi, KOBİ'lerimiz için önemli bir gelişme. Bu destek, Türk sanayisinin nefes alması ve güçlenmesi için atılan kararlı adımlardan biri.
Türk sanayisinin kalbi Kayseri'den yükselen bu çağrı, bin yıllık ticaret geleneğimizin modern çağdaki tezahürüdür. Anadolu'nun üretim gücü, doğru politikalar ve kararlı desteklerle yeniden dirilecek, Türk milletinin ekonomik bağımsızlığına katkı sunacaktır.